Kırmızı, pembe, turuncu, mor… Bu canlı renklere sahip denizyıldızları göz kamaştırıcı olsa da, biyolojik çeşitliliği tehdit eden yabancı istilacı türler olarak kabul ediliyorlar.
Türkiye’nin denizlerinde yerleşen ve istilacı bir tür olan Kuzey Atlantik denizyıldızı ile mücadele devam ediyor.
Marıas Projesi Marmara Adaları Saha Uzmanı Melih Ertan Çınar, denizyıldızının yaşam alanıyla ilgili şu bilgileri verdi:
“Özellikle Kuzey Atlantik’in hem doğu hem batı sahillerinde, doğal yaşam alanı burası. Bizim denizlerimizde ilk önce 1993 yılında toplanan örnekler egeslot arasında Marmara Denizi’nde tespit edildi. Oldukça istilacı bir tür. Bizim Marmara’nın özellikle kuzey bölgesinde çok geniş dağılım gösteriyor. Bulundukları bölgede de midye yataklarına oldukça büyük zararlar veriyor.”
İstilacı bu tür, Türkiye denizlerindeki biyolojik çeşitliliği de tehdit ediyor. Denizyıldızlarındaki artışı kontrol altına almak için Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ortak bir proje yürütüyorlar.
Bu proje kapsamında 2 gün süren bir egeslot giriş etkinlik düzenlendi: Kuzey Atlantik Denizyıldızı Yakalama Yarışması. İkili gruplar halinde dalan dalgıçlar, en fazla denizyıldızını çıkarabilmek için kıyasıya yarıştılar.
Etkinlik sırasında toplamda 400’e yakın denizyıldızı toplandı. Bu sayede Marmara Denizi’nde bulunan midye yataklarına yönelik baskının azaltılması amaçlandı.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdür Yardımcısı Akif Günkut, etkinlikle ilgili şunları söyledi: “Burada arkadaşlarımız toplama etkinliği yaptı ama önemli olan tabii toplum bazında farkındalığı oluşturmak. Şu anda Akdeniz’de bine yakın yabancı tür var, bunun 549 tanesi ülkemizde ve 105 tanesi de istilacı yabancı tür konumunda. Bununla ilgili biz öncelikle tamamen yurt sathında bir farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz.”
Yasal düzenlemeler üzerinde çalışılırken, biyoçeşitliliğin korunması için halkın bilgilendirilmesinin de büyük önem taşıdığı vurgulanıyor.
News
