TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, makamında düzenlediği basın toplantısında, avukatlık kanununda bazı değişiklikler yapılmasına ilişkin süreci yakından izlediklerini belirterek, konu hakkında bilgisi olan, sürecin içinde bulunan milletvekilleri ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile sürekli görüştüğünü söyledi.
Sosyal medyada, ‘Avukatlık Kanunu Taslağı’ adıyla paylaşımlar yapıldığını ancak böyle güncel ve gündemde bir taslağın olmadığını belirten Feyzioğlu, şu ifadeleri kullandı:
* Farklı bir çalışma, şu anda mecliste gayri resmi olarak yürümektedir. Meclis çalışmaları başladığında da anladığım kadarıyla teklife dönüşecektir.
* Yaptığım çok yoğun görüşmelere, istişarelere ve irtibatlara dayanarak söylüyorum; çalışmanın amacının baroları zayıflatmak olmadığı altı çizilerek, görüştüğüm her sayın milletvekili, bakanlık yetkilisi ve her düzeyden devlet yetkilisi tarafından ifade edilmiştir.
* ‘Baroları zayıflatmak amacı vardır’ diye gündeme getirilen sözlere, ‘İtibar etmeyiniz’ denilmektedir. Görüştüğüm kaynaklar, ‘Baroları yok ediyorlar ya da baroların sesini kısıyorlar’ yerine ‘Asla baroların sesini kısmıyoruz, barolarda sesi kısılmış olanlara ses vermeye çalışıyoruz, niyetimiz budur’ dediler.
“ÇOKLU BARO, ALTERNATİFLİ BARO FETÖ’NÜN, PKK’NIN HAYALİDİR”
Bu taslakta çoklu baro, alternatifli baro ya da barolara kayıt zorunluluğunun kalkmasının yer alıp almayacağının çok sorulduğunu hatırlatan Feyzioğlu, görüştüğü isimlerden, yazılı taslak olarak bitirilmiş olan metinde, bunların yer almadığını öğrendiğini söyledi.
İsteyenin istediği kadar baro kurması ya da barolara kayıt zorunluluğunun kalkması gibi bir düzenlemenin Anayasa’nın açık hükümlerine ve ruhuna da aykırı olacağını söyleyen Feyzioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
* Çünkü barolar ve Barolar Birliği herhangi bir meslek odası değildir. Anayasa’da da yeri vardır. Ben böyle bir projenin de olduğunu düşünmüyorum. Böyle bir izlenim edinmedim.
* Esasen çoklu baro, alternatif baro FETÖ’nün, PKK’nın ve DHKP-C’nin hayalidir. Devletimizin en üst karar makamlarına da ulaşarak anlattım.
* Çoklu baro sistemine geçilecek olursa, yani bir ilde birden çok baro kurulsun denildiğinde DHKP-C sempatizanları kendi barolarını, FETÖ sempatizanları kendi barolarını, PKK sempatizanları kendi barolarını kurma faaliyetine girerler.
“ÇOKLU BARO, ALTERNATİF BARO TÜRKİYE İÇİN KABUL EDİLEMEZ”
Böyle bir projenin Türkiye’nin bir kargaşaya sürüklenmesine sebebiyet verebileceğini belirten Feyzioğlu, sözlerini şöyle sonlandırdı:
* Mesele sadece bir baro meselesi olmaktan çıkar, barolar bu örgütlerin, bu emperyalist güçlerin sözcüsü durumuna dönüşür. Eğer barolarda bir antidemokratik temsil sistemi olduğu düşünülüyorsa bu çözülür. Ama çoklu baro apayrı bir şeydir.
* Ne Türkiye Barolar Birliği’nin ne de Türkiye’deki bir tek baronun, avukatın bunu istemesi mümkün değildir. Sorun eğer temsilde ve demokratik seçimlerdeyse, bu oturulur konuşulur, ‘şöyle yapılır’ denir, biz de düşüncelerimizi teklif somutlaştığında çok açık ve net bir şekilde ortaya koyarız.
* Herhalde önümüzdeki hafta içerisinde kamuoyuna açıklanır diye düşünüyorum. Çoklu baro, alternatif baro, barolara kayıt zorunluluğunun kalkması, bunlar hiç kimse için ve Türkiye için kabul edilemez.
* Devletimiz de bu konuda, ben hiçbir ihtimal vermiyorum ki doğru akışın farklı bir yöne seyretmesine izin versin. (DHA)
İLGİLİ HABERElazığ Barosu: Avukatlar siyasetçilerin ideoloji malzemesi olmamalı İLGİLİ HABERMetin Feyzioğlu’ndan Ankara Barosu’na tepki!
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.