Samsun’daki Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ), yemekhane, restoran ve kantinlerinde biriken atık yağlardan biyodizel üretimi gerçekleştirdi. Proje kapsamında üretilen biyodizel, üniversitenin jeneratörlerinde kullanılmaya başlandı. Bu sayede dizel yakıt tasarrufu sağlanırken, karbon emisyonu da azaltılmış oldu.
OMÜ Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Fevzi Şahin öncülüğünde Dr. Gürkan Kara ve Dr. Cengiz Görkem Dengiz tarafından, yaklaşık bir yıl önce başlayan çalışmalar kapsamında, üniversitenin dizelle çalışan hizmet araçları ile jeneratörlerinde kullanmak, karbon emisyonunu düşürmek amacıyla yemekhane, restoran ve kantinlerdeki atık yağlardan fakültedeki laboratuvarda biyodizel üretimi gerçekleştirildi.
Üniversitenin restoran, kantin ve yemekhanesinden aylık 300 litre atık yağ çıkarken, proje kapsamında bu miktardan üretilen 55 litre biyodizel üniversitenin jeneratörlerinde kullanılmaya başlandı. Bu sayede satın alınan dizelden tasarruf sağlanmış olacak.
Dr. Öğretim Üyesi Fevzi Şahin, OMÜ’nün araştırma üniversitesi olma yolunda vizyon ortaya koyduğunu, bu çerçevede iklim değişikliği, sürdürülebilirlik ve temiz üretim konularında proje çağrısına çıktığını söyledi. Proje çağrısı kapsamında hazırladıkları, “Kampüs İçi Atık Yağlardan Üniversitenin İş Vasıtalarında Kullanılmak Üzere Biyodizel Üretilmesi” projesinin kabul gördüğünü belirten Şahin, projede üniversite bünyesinde bulunan yemekhane, kantin ve restoranlardan elde ettikleri atık yağlardan 55 litre biyodizel üretimi gerçekleştirdiklerini anlattı.
Üretilen biyodizelin motor performans ve emisyon değerlerini ölçtüklerine işaret eden Şahin, “Ölçümlerle üretmiş olduğumuz alternatif yakıt olan biyodizelin kaliteli bir ürün olduğunu ortaya koymuş olduk. Bu sayede üniversitemizde dizelle çalışan hizmet araçları ve jeneratörler için satın alınan yakıt sarfiyatı azaltılırken, aynı zamanda üniversitemizin karbon emisyonunun önemli derecede düşeceğini öngörüyoruz.” ifadesini kullandı.
Dr. Şahin, ayrıca maliyet analizi de çıkardıklarını dile getirerek, “Biyodizelin doğal bir atığı olan gliserini de maliyet analizimize dahil ettiğimizde, dizelin piyasa fiyatının altında üretimini gerçekleştirebiliyoruz. Sonuç olarak, atık yağlardan biyodizel üreterek bunun hem ekonomik hem de çevresel açıdan üniversitemiz ve ülkemiz için önemini ortaya koyan bir proje yapmış olduk. Biyodizel üretimini seri hale getirmek için çalışmalarımız sürüyor.” dedi.
Projenin Önemi
OMÜ’nün atık yağlardan biyodizel üretimi projesi, birçok açıdan önem arz ediyor. Proje, hem ekonomik hem de çevresel açıdan önemli kazanımlar sağlıyor.
Ekonomik açıdan, proje sayesinde üniversite, dizel yakıt için yaptığı harcamaları azaltabiliyor. Ayrıca, biyodizel üretiminde kullanılan atık yağlar, geri dönüşüm yoluyla değerlendirilmiş oluyor. Bu da atık yönetimi açısından önemli bir kazanım olarak görülebilir.
Çevresel açıdan, proje sayesinde üniversitenin karbon emisyonu azaltılmış oluyor. Atık yağların yakılması, hava kirliliğine neden olan önemli bir faktördür. Biyodizel üretimi sayesinde, bu yağlar yakılmaktan kurtarılmış ve çevresel kirlilik azaltılmış oluyor.
Projenin Genişletilmesi
OMÜ’nün atık yağlardan biyodizel üretimi projesi, diğer üniversiteler ve kurumlar tarafından da örnek alınabilir. Bu projenin yaygınlaştırılması, hem ekonomik hem de çevresel açıdan önemli kazanımlar sağlayabilir.
Örneğin, yemekhane, restoran ve kantin gibi işletmelerde biriken atık yağlar, biyodizel üretimi için kullanılabilir. Bu sayede, bu işletmeler de dizel yakıt için yaptıkları harcamaları azaltabilir ve karbon emisyonlarını azaltabilirler.
Ayrıca, büyük sanayi tesislerinde de atık yağlar, biyodizel üretimi için kullanılabilir. Bu sayede, bu tesislerin de çevresel etkileri azaltılabilir.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.