Türkiye’nin Komünist Partili tek belediyesi olan Tunceli Belediye Başkanı Fatih Maçoğlu corona virüsü salgını sürecinde belediye olarak aldıkları tedbirleri ve çalışmaları SÖZCÜ’ye anlattı.
“TEDBİRLERİMİZ EN ÜST DÜZEYDE”
Tunceli Belediyesi olarak corona virüsü salgının çıkmasıyla beraber tedbirleri en üst düzeyden aldıklarını belirten Maçoğlu şunları söyledi:
* Belediyemiz bünyesinde corona virüsü salgınına karşı bir koordinasyon birimimiz mevcut. Ekonomik olarak desteğe ihtiyaç duyan haneler tespit edilerek bu ailelere salt bu süreçte değil uzun bir süredir destek olma çabası yürütülüyor. Bu süreçte ise tespit ettiğimiz yaklaşık 250-300 hane var.
* Bunların bir kısmına gıda desteği sağladık. 65 yaş üstü ve engellilere sıcak yemek dağıtımı ve bunun yanında esnafımızın, dostlarımızın da katkısıyla meyve dağıtımı yapıyoruz. Ekiplerimiz düzenli olarak mahalleleri dolaşıyor. Halkın ihtiyaç durumunda belediyeye de başvurulabileceğini bildiriyor.153 hattı üzerinden belediyemize ulaşabiliyorlar.
* Zabıta ekiplerimiz günlük marketlerde, sokakta bilgilendirme ve denetim yapıyor. Bunun yanında yine elimize ulaşan maske, şeffaf yüz siperliklerini kamu kurumlarına, esnaflarımıza, halka ulaştırılmaya çalışılıyoruz. Sokakta yaşayan dostlarımız için barınağımızda çalışmalar yürütülüyor.
* Sokak Hayvanları Bakım ve Rehabilitasyon Merkezimiz Munzur Üniversitesi’nde, mahallelerde ve çarşıda günlük yemek ihtiyaçlarını karşılıyor. Bunun yanında gönüllüler bu anlamda bize destek sunuyor.
ALINAN ÖNLEMLER
* İl Sağlık Müdürlüğümüzün eşliğinde tüm belediye çalışanlarına dönük hijyen, beslenme konularını da içeren eğitimler yapıldı. Şu an belediye personelimizin yaklaşık yüzde 60’ı işe gelmiyor. Hamileler, kronik rahatsızlığı olan risk grubu olarak tarif ettiğimiz kapsama giren arkadaşlarımız birçoğu.
* Ülke geneline iletilen genelge kapsamında olabilecek en az personelle çalışma prensibini uyguluyoruz. Bunun dışında ilimizde faaliyet gösteren fırınlar teftiş edildi, belediyemiz zabıta ekipleri, başkan yardımcılarımız buralara hijyene dönük eğitimler gerçekleştirdi.
* Sokaklar, parklar, duraklar gibi bir çok ortak kullanım alanın yanı sıra çöp konteynırları, eczaneler, otobüsler, dolmuşlar dezenfekte edildi ve bu işlem sistematik olarak sürüyor. Sokakta yaşayan dostlarımıza düzenli olarak yemek ulaştırmaya çalışıyoruz.
“ALACAKLARIMIZI ERTELEDİK”
Salgından dolayı belediye olarak tüm alacakların ertelendiğini belirten Maçoğlu şöyle devam etti:
* Belediyemiz bu süreçte yaşanan ekonomik sorunların farkında; toplu taşımada yolcu sayıları radikal olarak azaldı, günlük ücretle çalışan bir çok kişi zor durumda. Biz elimizden geldiğince bu süreçte halkımıza destek olmaya çalışacağız. Belediye tüm kira, ruhsat v.b alacaklarını 1 Haziran’a kadar erteledi.
* Dolmuş kooperatifiyle yaptığımız görüşmelerde mağduriyetlerini ilettiler onlara mazot desteğinde bulunacağız. İl sağlık müdürlüğüne önerimizi ilettik sağlık personeline servis hizmeti sunabileceğimizi söyledik. İl sınırlarında vaka olup olmadığına dair yapılan resmi bir açıklama yok şimdilik. Ama bu olmayacağı anlamına gelmiyor, doğaya verdiğimizin zararın bir geri dönüşü olacaktı.
* Biz buna hazırlıklı olmalıyız önlemlerimizi en üst düzeyde tutmalı mümkün olduğunca dışarı çıkmamalı, beslenme ve hijyene elimizden geldiğince özen göstermeliyiz. Sadece bilim insanlarını dinlemeli, yalan yanlış şeylerin yayılmasına hizmet etmemeliyiz.
ÇAĞRILARA UYULUYOR MU?
Corona virüsü salgını tedbirleri kapsamında vatandaşların büyük bir çoğunluğunun ‘evde kal’ çağrılarına uyduğunu söyleyen Maçoğlu, ”Halkımız bu konuda duyarlı. Genel olarak kurallara uyuyor. Fakat vaka sayısının düşmesi, ya da vaka olmadığına dair bir gelişme olduğu an uzun süre evde kalmanın da etkisiyle rahat davranıldığı da oluyor. Baharın gelmesi de bunda etkili. Fakat genel olarak kurallara uyuluyor” diye belirtti.
DAYANIŞMA KAMPANYALARI
Erdoğan’ın başlatmış olduğu Milli Dayanışma Kampanyasıyla ilgili Maçoğlu şunları söyledi:
* Ekonominin iyi yönetilmediğine ilişkin eleştirel çok şey var. Bunun yanında iktidarın desteklerinin büyük bölümünün kendi tabanına dönük aktığına dair birçok söylem var ortada. Şu an geniş halk kesimlerinin büyük çoğunluğu corona virüsü salgını sebebiyle mağdur olmuş durumda. Çalışan işe giden işçi hastalığa yakalanma riski taşırken, evde kalan kesim de ekonomik olarak ciddi sıkıntı yaşıyor.
* Bu salgından kaynaklı ekonomi şuan durma noktasına gelmiş görünüyor. Ekonomistlerin büyük çoğunluğu bunu dile getiriyor. İşsizlik, yoksulluk artarak devam ediyor. Bu sebeple insanların ihtiyaçlarını karşılamak için dayanışma kampanyası yapması ve birbirine destek olmasından başka çareleri de yok.
ŞEFFAFLIK VURGUSU
* Bu süreçte devlet ve devlet kurumları, yerelde belediyeler ve STK’lar ile nasıl bir dayanışma kampanyası yürüttüğü önemli. Her kurum, kuruluş kampanya yapabilmeli. Hatta kurumların, STK’ların, vakıfların bulunduğu yerlerde işbirliği içerisinde koordineli çalışma yapmanın önünü açılmalı ve bu kampanyalar şeffaf ve eşitlik ilkesine uyarak yapılmalı.
* En önemli olanda kampanyaların bu ilkelere uyarak herkesin güvendiği, kendisine yakın gördüğü kurumlar üzerinden bu dayanışmanın yapılmasıdır. Bu nedenle belediyelerin de şeffaf ve eşit bir şekilde bu kampanyaları örmesine izin verilmelidir. Bu şekilde dayanışma kampanyalarının güçlendirici olacağına ve geniş kesimlere ulaşacağına inanıyorum.
EKOLOJİK TARIM
Corona virüsü salgınında üretimin ne kadar önemli olduğunu hatırlatan Maçoğlu, “Ekolojik tarım çalışmalarımıza devam ediyoruz, ilimizde bu anlamda ilçelerimizle dayanışma yürütüyoruz. Kooperatiflerimiz her ilde bu çalışmaları yapmaya devam ediyor. Bizlerde corano virüsü salgını süreci öncesi ilçe belediyelerimizi ziyaret ederek ortak nasıl hareket edebiliriz üzerinden görüşmeler yapıyorduk. İlimizde ortak hareket etmeyi güçlendiren çalışmalar için yola çıktık. Bu anlamda ilçe belediyeleriyle görüşmelerimiz sürüyor” diye kaydetti.
“KOMÜNİST” MARKASI
“Komünist vurgusunun bir marka yada ürün olarak topluma sunulmasını doğru buluyor musunuz?” sorusunu Maçoğlu şöyle cevapladı:
* Bizler sosyalist bir fikri savunuyoruz. Biliyoruz ki bu sistem içerisinde savunduğumuz dünya görüşüyle karşıt şekilde bu kavramlar tüketim malzemesine dönüşüyor.
* Bu anlamda marka olarak sunulması çok olumlu görülmeyebilir fakat şu gerçek ki içinde bulunduğumuz dünya artık farklı, şeffaf bir anlayışla yönetilmeye ihtiyaç duyuyor.
* Halklar da buna ihtiyaç duyuyor. Bu yüzden bunun marka olarak sunulmasının olumlu ve eleştirel yaklaşılabilecek yanları var. Ben bu anlamda halkın bizi nasıl yorumlayıp, algılayacağını önemsiyorum.
News
