DOLAR 32,4504 -0.15%
EURO 34,8290 -0.66%
ALTIN 2.441,260,23
BITCOIN %
Mersin
24°

PARÇALI BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Kılıçdaroğlu: Haber yaptı diye bir insan hapse mi atılır?
  • Haber444
  • Gündem
  • Kılıçdaroğlu: Haber yaptı diye bir insan hapse mi atılır?

Kılıçdaroğlu: Haber yaptı diye bir insan hapse mi atılır?

ABONE OL
11 Şubat 2022 11:01
Kılıçdaroğlu: Haber yaptı diye bir insan hapse mi atılır?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, farklı il ve üniversitelerde eğitim alan, 16 üniversite öğrencisi ile video konferans yöntemiyle görüşme gerçekleştirdi. Kılıçdaroğlu’na, Gençlik Kolları Genel Başkanı Emre Yılmaz eşlik etti.

“UYGULAMANIN ÖNEMİ ÇOK BÜYÜK”

Öğrenciler, devlet yurtlarına karantinadan gelen kişilerin yerleştirildiğini ve bazı öğrencilere eşyalarını almaları için bile izin verilmediğini ifade etti.

Uygulamalı eğitimin önemli olduğu bölüm öğrencilerinin online eğitimde bunları yapamadıkları belirten öğrenciler, “Mühendislik bölümünde uygulamanın önemi çok büyük. Şimdi bazı derslerimiz uygulamalı ve şu an onları uzaktan eğitim sürecinde maalesef yerine getiremiyoruz” şeklinde konuştu.

 “GAZETECİ OLDUĞUNUZDA İKTİDAR OLACAĞIZ”

Gazeteci olmak istediğini söyleyen bir öğrencinin, “Eğer iş bulabilirsem. Şu an zor bir süreç var. Mezun olacağım ama şu an iş bulma kaygısı da yaşıyorum” ifadelerine cevap veren Kılıçdaroğlu, “Umarım sağlıkla mezun olursun ve başarılı bir gazeteci olursun. Gazeteci olduğunuzda iktidar olacağız. Daha özgür bir ortamda haber yapma imkanınız olacak” dedi.

ÖĞRENCİLER SORUNLARINI SIRALADI

Öğrenciler uzaktan eğitim sürecinde yaşadıkları sorunları şu şekilde sıraladı;

*Online eğitimden en büyük zararı gören bölümlerden biri biz olduk. Çünkü bizim derslerimizin yüzde 90’ı uygulamalı.

*Buradaki devlet yurtlarına da gene karantinadan gelen kişiler yerleştirildi. Ve arkadaşlarımızın eşyalarını almalarına izin verilmemiş bu süreçte.

*Mühendislik bölümünde uygulamanın önemi çok büyük. Şimdi bazı derslerimiz uygulamalı ve şu an onları uzaktan eğitim sürecinde maalesef yerine getiremiyoruz.

* Sistemlerin çökmesi bizim sınavlarımızı özellikle 3 hafta ya da 1 ay kadar geciktirdi. Bizim normalde şu an finallerimize çalışmamız gerekiyorken, hala vize sınavlarını tamamlayamadık.

*İnternet erişimi olmayan arkadaşlarımız bu konuda mağdurlar. Ve canlı ders sistemine giriş yapmakta büyük zorluklar çekiyoruz. Yaklaşık olarak öğrencilerin sadece yüzde 20’si canlı derslere girebiliyor.

*Rektörlük ve Yüksek Öğretim Kurulu’nun internet erişimi ve bilgisayar temini olmayan öğrencilere bulduğu çözüm. Bundan da bahsetmemi istedi arkadaşlarım. Biliyorsunuz bu süreçte kırsalda yaşayan öğrencilerin internet erişimi olamayabiliyor. Bilgisayar temininde de bazı sıkıntılar yaşanabiliyor. Parası olmadığı için bilgisayar alamayan öğrenciler var. Bu konuda Rektörlük ve Yüksek Öğretim Kurulu, “paranız yoksa okumayın” diyor resmen.

*Böyle bir sistemde biz hocayla direkt iletişim kuramadığımız için, yani sadece slayt okuyup geçilen bir durum var. Hocayı bölemiyoruz ya da soru soramıyoruz. 4 tane işlenen dersimden sadece 3’ü ödev şeklinde oldu, biri online sınav şeklinde oldu. Ve hocaların hepsi düzenli olarak ders işlemiyor. Sanıyorum burada da okulun denetimsizliği mevcut.

*Bir sınıfta 100 kişi sınava giriyoruz, final sınavına. Biz sınava mı konsantre olacağız, yoksa benimle beraber sınava giren 100 kişi taşıyıcı mı acaba, hastalık bana da bulaşır mı diye mi düşünelim? Hangisini yapalım? Sınavı mı, bunu mu yapalım ?

“TÜRKİYE’NİN BİR GERÇEĞİYLE YÜZ YÜZE KALACAKSINIZ”

Sosyal devletin vatandaşlara gelir sağlaması gerektiğini savunan Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı;

*Birinci temel sorun interneti olmayan, tableti olmayan veya bilgisayarı olmayan öğrenciler. Dolayısıyla bu öğrencilerin bir anlamda eğitim sisteminin dışında kalmaları gibi bir sonuçla karşılaşmaları acı.

*YÖK buna, anladığım kadarıyla şöyle bir çare bulmuş, “Dondurun öğrenciliğinizi ve daha sonra devam edersiniz” diye. Normalde sosyal devletin insanlara gelir sağlaması lazım. Ama şu ana kadar Türkiye’de tabi belli bir kesime sağlandı ama bunun da çok yetersiz olduğunu ifade etmek isterim.

*Türkiye’nin bir gerçeğiyle yüz yüze kalacaksınız. Örneğin, üniversiteyi bitirdiniz, iş arayacaksınız.

“SİYASET KURUMU İŞ ALANINI BÜYÜTÜR”

İstihdam alanını büyütmenin siyaset kurumunun görevi olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü;

*Eğer babanızın fabrikası yoksa, iş yeri yoksa, beraber çalışmayacaksanız, diyelim babanız avukat, siz hukuk fakültesinde okuyorsunuz, babanızın iş yerinde çalışabilirsiniz. Ama bir de tümüyle bunlardan yoksun olan bir öğrenci düşünün.

*Mezun oldu, işte medyadan, hukuktan, mimarlıktan, mühendislikten, makine bölümünden, bir yerde çalışmak isteyecek. Dolayısıyla iş bulamıyorsanız, doğal olarak, niye iş bulamadığınızı sorgulamalısınız. Nasıl sorgulayacaksınız? Kalkıp da bir işverene kızmayacaksınız herhalde.

*İstihdam alanını büyütmek siyaset kurumunun yapacağı bir iş. Siyaset kurumu istihdam alanını büyütür. İzlediği ekonomi politikalarıyla, para politikasıyla, bütçe politikasıyla, vergi politikasıyla. Yeni istihdam alanları yaratır ve dolayısıyla insanlar mezun olduklarında da daha rahat iş bulabilirler.

 “NİÇİN HAPİSTE BU GAZETECİLER?”

Hapiste bulunan gazetecilerle ilgili de değerlendirme yapan Kılıçdaroğlu, Bugün çok sayıda gazeteci hapiste. Niçin hapiste bu gazeteciler? Haber yaptıkları için. Haber yaptı diye bir insan hapse mi atılır? Haber yanlışsa tamam. Ama haber doğru. Yapılan haberin doğru olduğunu herkes biliyor. Üstelik haber yalanlanmıyor. Ama gazeteciyi hapse atıyorsunuz” şeklinde konuştu.

İLGİLİ HABERKılıçdaroğlu: Erdoğan neden o kararnameyi çıkarmıyor? İLGİLİ HABERKılıçdaroğlu, AKP’nin CHP’li belediyeleri engellemesini böyle yorumladı: Belediyelerle, hayırda yarışmaya korkuyorlar

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.